Rezonans Kanunu

Yazan: Pierre Franckh

Düzenleyen: Burcu Gebeş

Koridor Yayınları’ndan çıkan Rezonans Kanunu, nasıl güçlü bir rezonans alanı kuracağımızı, düşünce gücümüz ve hislerimizle hayatımızda olmasını istediğimiz değişiklikleri nasıl elde edeceğimizi anlatıyor.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 4 Temmuz 2024

Orjinal Adı: Das Gesetz der Resonanz

Orjinal Dili: Almanca

Ülke: Almanya

Türü: Kişisel Gelişim

Hedef Kitle: Kişisel gelişim kitaplarını sevenler

Editör: Ece Çavuşlu

Sayfa Sayısı: 206 sayfa

Çevirmen: Bengisu Akipek

Ebat: 13,5 x 19,5

İnceleme

Koridor Yayınları’ndan çıkan Rezonans Kanunu, nasıl güçlü bir rezonans alanı kuracağımızı, düşünce gücümüz ve hislerimizle hayatımızda olmasını istediğimiz değişiklikleri nasıl elde edeceğimizi anlatıyor.

Hayatımızda pek çok şey istiyoruz. Başarılı olmak, para kazanmak, mutlu bir evlilik yapmak… Peki buna kim engel oluyor? Patronumuz mu? Eşimiz, sevgilimiz veya ailemiz mi? Yoksa bizzat kendimiz mi? Alman yazar Pierre Franckh, istek ve hedeflerimize ulaşabilmenin yolunun rezonans kanunuyla gerçekleşebileceğini ve bu frekansa nasıl geçeceğimizi ilginç detaylarla bizlere sunuyor.

Kitabın ilk kısmında kuantum düşünce tekniği temelinde yer alan rezonans alanının ne olduğu, nasıl işlediği anlatılıyor. Rezonans alanı sayesinde evrendeki her şeyin birbiriyle titreşim hâlinde olduğunu söyleyen Franckh, bu titreşimin vücudumuzdaki organlar ve hücreler için de aynı etkiyi gösterdiğini savunuyor.

Yine aynı kanunun maddeler için de geçerli sayıldığını söyleyen yazar, bunu bir örnekle aktarıyor, “Piyanoda şunu gözlemleriz: Tuşlardan birine bastığımızda tüm teller bastığımız notayla bir rezonans alanı oluşturur ve bunun sonucunda basılan notayı tanıyıp ona uyum sağlayarak titreşirler. Notalar biraz tiz veya pes olabilir ancak kendi rezonanslarını bulduklarında titreşime geçerler.”  

Pierre Franckh piyanonun tellerine basıldığında, tellerin basılan telle uyum içinde titreşmesi gibi insanların, eşyaların ve olayların aynı rezonans alanına girdiklerinde titreşmekten başka şansının olmadığını vurguluyor.

Franckh, benzerin benzeri çekmesi konusunu da işlemiş. Negatif bir rezonans alanındaysak negatifi, pozitif bir alandaysak pozitif olayları çekiyoruz. Bu nedenle hangi titreşimi yaydığımız, hangi rezonans alanı içinde olduğumuz ve bunun farkında olmamız önemli.

İnsanlar, eşyalar ve olaylar bizimle aynı frekansta olduklarında, titreşim alanımızdan uzaklaşamazlar.”

Kalbimizle dünyayı değiştirebiliriz

Temiz bir frekansa geçebilmek için pozitif düşünmek gerekiyor ancak bu yeterli değil. İsteklerimizi hayatımıza çekebilmek için beynimizden daha önemli olan bir organımız daha var: Kalbimiz.

1991 yılında kurulan HeartMath Enstitüsü’nün duygusal psikoloji ve kalp-beyin hakkında yapmış olduğu çalışmalarda, kalbin yaklaşık iki buçuk metre yarıçapında güçlü bir enerjiyle çevrelenmiş olduğu ve bunun beyinden çok daha geniş bir enerji alanına sahip olduğu gözlemlenmiş.

Buna göre kalp tarafından üretilen elektromanyetik alanlar vücudumuzdaki diğer organlarla da iletişim kuruyor. Beynin hangi hormonları ve kimyasal maddeleri üretmesi gerektiğini kalp belirliyor. Bunu da beyinle arasındaki bir bağlantı sayesinde yapıyor. Bu bağlantıda duyguların önemi büyük. Ancak yapılan araştırmada sadece duyguların değil inançların da bu elektromanyetik alanı şekillendirmede aktif rol oynadığı tespit edilmiş. Bu elektromanyetik alan hem bedenimizi hem de çevremizi saran manyetik alanı etkiliyor.

Yani pozitif bir rezonans alanına geçebilmemiz için sadece düşünmek yetmiyor, buna yürekten inanmamız gerek.

“Kalbimiz, tüm inançlarımızı ve hislerimizi elektromanyetik dalgalarla titreşimlere dönüştüren bir araç gibi çalışır.”

Olumlamaların Gücü

Kitabın diğer kısımlarında sağlıklı rezonans alanına geçebilmemiz için pratik bilgiler veren Franckh, düşünce gücüyle inançlarımız arasındaki bağlantıyı pozitif bir şekilde hareketlendirmemiz için bazı alıştırmalar sunuyor. Örneğin, istediğimiz bir şeyi hayal ederek görselleştirdiğimizde arzu ettiklerimizi, hayatımıza daha hızlı çekeceğimizi savunuyor. Bunu yaparken en önemli nokta gerçekten inanarak yapmamız. Zihnimizdekini sadece görselleştirip inanmadığımız takdirde rezonans alanımızı da negatif etkilemiş oluyoruz.

Diğer bir öneri de hoşumuza giden, bize iyi gelen müzikler dinlemek. Franckh, bunu şöyle açıklıyor; “Modern bilim, harmoniklerin, insanlara sadece sağlıklı ve iyileştirici frekanslara akort olmalarını sağlayarak yardım edebileceğini keşfetmiştir. Başka bir deyişle insan bedeni bir müzik enstrümanına benzetilebilir. O veya bu frekansla akort olan ve bu doğrultuda şekliyle kalıbını değiştiren bir rezonans kutusuna sahibiz.”

Özetle Franck, hoşumuza giden bir müzik dinleyerek veya uygun enstrümantal tınıları dinleyerek kendimizi hızla bununla uyumlu hâle getirebileceğimizi aktarıyor.

Elbette kitapta tek bir uygulama yok. Tüm bu detayları ve daha fazlasını, “Rezonans Kanunu” kitabında okuyabilirsiniz. Siz bu kitabı okudunuz mu? En çok dikkatinizi çeken bilgiler neydi? Yorumlarda paylaşır mısınız?

Diğer kitap öneri listelerini de inceleyebilirsiniz: https://www.bookinton.com/blog-kategorisi/gundem/kitap-oneri-listeleri/

Pierre Franckh Kimdir?

Annesi aktris Ursula Franckh, babasıysa ünlü Fransız yönetmen, oyuncu ve çevirmen olan Hans Heinz Rühmann olan Pierre Franckh, 1 Mayıs 1953 tarihinde, Batı Almanya’nın Heilbronn şehrinde doğdu.

Sanatçı bir aileden gelen Franckh, henüz altı yaşındayken Theo Lingen ile birlikte sahneye çıktı. On yaşına geldiğinde birçok ünlü ismin yer aldığı “Montevideo’daki Ev” isimli komedi filminde rol aldı. Sinema kariyerinde yükselirken televizyon dünyasına da adım attı. Farnckh, 350’den fazla yapımda bulundu. 2000 yılında “Und das ist erst der Anfang” adlı filmin senaryosunu yazdı, yönetmenliğini yaptı.

Pierre Franckh’ın hayatı oyunculuk kariyeriyle başladı fakat daha sonra yazarlık ve kişisel gelişim alanına yoğunlaştı. Franckh, yazarlık kariyeri boyunca kişisel gelişim seminerleri verdi ve motivasyon konuşmacısı olarak pek çok etkinlikte yer aldı.

6 Dakikada Koçluk: Gerçek Aşkı Bul, Doğru İstersen Olur, Başarının Sırları, Rezonans Kanunu, Yeter ki Gönülden İste adlı Türkçeye çevrilen kitaplarının basımları, 2,5 milyonu aştı. Eserleri 21 farklı ülkede yayımlandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Rezonans Kanunu”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir