Ben, Babam ve Diğerleri – Göktuğ Canbaba
Yazan: Semra Çakas
Ben, Babam ve Diğerleri romanında gerilimin, komedinin, rüya ile gerçekliğin harmanlandığı fantastik bir hikâyeyle Sibel’in travmalarına ve bu travmaların nedenlerine tanık oluyoruz. Bu tanıklıkta pelüş bir Panda da bizlere eşlik ediyor.
Ülke: Türkiye
Türü: Kurgu - Roman
Okur Yaşı: Genel Okur Kitlesi
Hedef Kitle: Psikolojik gerilim sevenler
Sayfa Sayısı: 192 sayfa
İmla: ☺️
Ebat: 13,5 x 14,5 cm
İnceleme
Ben, Babam ve Diğerleri romanında hayata, yarattığı doğrularla tutunmaya çalışan Sibel’in hikâyesine eşlik ediyoruz. Hikâye, ana karakter olan Sibel’in kocası tarafından aldatıldığını öğrenmesi ve terk edilmesiyle başlıyor. Sayfalar ilerledikçe görüyoruz ki bu terk edilme, kapanmış gibi görünen ama aralık kalmış bir kapının daha da açılmasını sağlıyor.
Sibel, eğitimini dereceyle tamamlamış başarılı eserler verebilecek ve gelecek vaat eden bir heykeltıraştır. Ancak kendi içinde yaşadığı çıkmazlar ile sekiz yaşındayken kaybettiği heykeltıraş babasına karşı yaşadığı çatışmalar onu bu meslekten uzaklaştırmış ve düğün fotoğrafçısı olmuştur. İstanbul’un karmaşasından, insanların davranışlarıyla bu karmaşayı daha da çekilmez kılmasından şikâyetçidir. Sadece geçimini sağlayabilmek için yaptığı düğün fotoğrafçılığından, kaprisli ve dünyanın kendi etraflarında döndüğünü sanan gelin ve damatlardan da fazlasıyla bıkmıştır.
Zaten oldukça karmaşık ve mutsuzluklarla dolu hayatında bir de eşi Kaan tarafından aldatıldığını öğrenip üstelik bir mesajla terk edilince zorluklarla baş edebilmesi için Panda koşar yardımına. Sibel, terk edilmesinin ertesi günü bir düğün için fotoğraf çekimindeyken birdenbire ortaya pelüş Panda çıkar. Doğrusu sadece Sibel’in gördüğü bu karizmatik Panda bir yardımcı mıdır yoksa işleri daha da mı zorlaştırır bilinmez.
“Dünya ayaklarımın altında dönerken ben onun ritmine uyum sağlardım küçükken. Kolay kolay kimsenin üzemediği büyülü bir kızdım. Bir tek babam üzerdi beni o zamanlar. O da onu gördüğümde yani. Hep sinirli hep üzgündü. Babam beni üzmek istemezdi bilirdim ama üzerdi işte. Hiç yanımda olmayarak üzerdi. Sevdiğini belli etmeyerek üzerdi. Yanımda olduğunda beni yeterince sevmeyerek üzerdi. Sevdiğini belli etmeyerek minik kalbimi parçalara bölerdi. İnsanın kalbi büyükken mi yoksa küçükken mi parçalara ayrıldığında zordur birleştirmesi?”
Değişimin sesleri
Panda’nın ortaya çıkmasıyla birlikte Sibel’in hayatı, eski hayatından oldukça farklı bir hâle gelir. Alkolik annesi ile iletişimi önceye nispeten daha iyi olur. Ona olan nefretinden dolayı heykeltıraşlık mesleğini bile yapmayan babasının anısına daha anlayışlı davranmaya başlar. Kendi içinde yaşadığı çatışmalar, sevmeden yaptığı düğün fotoğrafçılığına devam edip etmek istemediğini sorgulatır. Bu sayede hayatındaki anlam arayışı ve cevapsız kalmış sorular büyük oranda cevap bulur.
Canbaba’nın fotoğraf sanatçısı olmasının da kazandırdığı gözlem gücü sayesinde, okurken bir filmin içindeymiş gibi hissettiren kitap, yeraltı edebiyatına ait dil ögelerini de barındırıyor.
Kitabın ortalarında biraz sekteye uğrasa da çok geçmeden toparlanan anlatımıyla, mizahî ögeler ve betimlemelerle süslenen akıcı diliyle benim için her sayfada merak uyandıran sürükleyici bir kitap oldu. Nitekim tüm olayların bağlandığı nokta ile de tatmin edici bir son ile tamamlandı.
Psikolojik gerilim ve fantastik okuyucuları, Ben, Babam ve Diğerleri’ni okumaktan keyif alacaktır.
Üretkenliği ve hayal gücünün yaratabilecekleri ile beni meraklandıran bir yazar olan Canbaba’nın geçen yılın sonlarında yayımlanan Çatlaklar isimli öykü kitabını okuyarak kendisini daha fazla tanımanızı öneriyorum.
Siz bu kitabı okudunuz mu? En çok dikkatinizi çeken mesaj neydi? Yorumlarda paylaşır mısınız?
Göktuğ Canbaba kimdir?
Ankara’da doğan Göktuğ Canbaba, 2006 yılında Anadolu Üniversitesi Basın-Yayın Bölümü’nden mezun oldu. Lisans öğrenimini “Şarap ve İnsan” adlı belgesel fotoğraf projesiyle tamamladı. Uzakdoğu’da uzun soluklu birçok seyahate çıktı ve kişisel fotoğraf projeleri üzerine çalıştı.
İlk romanı Ozanın Şarkısı 2007’de yayımlandı. Ardından Tılsım-ı Kudret (2010), İşeyen Atmaca (2013), Ayyaş Buda (2016), Ben, Babam ve Diğerleri (2019) ve Çatlaklar (2021) raflardaki yerini aldı. Öykü Gazetesi, OT, Dünyanın Öyküsü, Vagon, Yabani, Trendeki Yabancı gibi dergilerde öyküleri yayımlandı.
Çocuk edebiyatında da başarılı ve sevilen eserler veren Canbaba’nın, Doğan Çocuk tarafından yayımlanan 24 çocuk kitabı var.
Diğer kitap incelemeleri için tıklayın.
Yorumlar
Henüz Bir Yorum Yok