Feminist Manifesto – Chimamanda Ngozi Adichie

Yayınevi:
Editör: Günnur Aksakal Baykan
Webmaster

Feminizm neredeyse dört yüz yıldır eleştirilen, konuşulan ve güncellenen bir kavram. Gelecekte de tartışmaya devam edeceğiz gibi… Chimamanda Ngozi Adichie, feminizm ve kadın-erkek eşitliği konusunda düşünmeyi seven yazarlardan. Yazarın popüler çalışması Feminist Manifesto, başka bir dünya kurmak isteyen ebeveynler ve eğitimcilere eşitlikçi bir perspektif sunuyor.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 17 Mart 2022

Orjinal Adı: Dear Ijeawele, Or a Feminist Manifesto in Fifteen Suggestions

Ülke: Nijerya

Türü: Kurgu dışı

Okur Yaşı: Genel okur kitlesi

Sayfa Sayısı: 128 sayfa

Çevirmen: Begüm Kovulmaz

Çeviri: ☺️

İmla: ☺️

Ebat: 12,3 x 17,7 cm

Kategoriler:

İnceleme

Feminist Manifesto yazarı, Nijeryalı Chimamanda Ngozi Adichie, TED konferanslarını takip edenlerin aşina olduğu bir isim. Özellikle “We should all be feminists” yani “Hepimiz feminist olmalıyız” konuşmasıyla adından epey söz ettiriyor. Peki, Ngozi Adichie neden herkesin feminist olması gerektiğini düşünüyor? Dilerseniz önce yazarın feminizm tanımını netleştirelim.

Chimamanda Ngozi Adichie, “Bana göre bir feminist, ‘evet, günümüzde bir toplumsal cinsiyet sorunu var ve onu çözmeliyiz, daha iyisini yapmalıyız’ diyen kişidir,” diyor. Sözleri, feminizmi tanımlarken değişmez kurallar benimsemediğini gösteriyor. Dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın kadın-erkek eşitsizliğini görüyor ve bundan rahatsızlık duyuyorsanız feminist olabilirsiniz. Hatta olmalısınız!

Kadınların özgürlüğü için pratik yöntemler öneren kitabın ortaya çıkış hikâyesi bahsetmeye değer. Yazarın çocukluk arkadaşlarından Ijeawele, “konunun uzmanına” kızını nasıl feminist yetiştirebileceğini soruyor. Ijeawele’ya cevaben yazılan on beş maddelik mektubun üzerinde biraz oynanıyor ve “manifesto” olarak kitaplaştırılıyor.

Bilindiği üzere manifesto, sözlükte “toplumsal bir hareketin siyasal inanç ve amaçlarının açık ifadesi” anlamına geliyor. İtalyancadan dilimize geçen bu terime okuduğumuz kitaplarda ya da günlük konuşmalarımızda sıkça rastlıyoruz. O nedenle adlandırma sizi yanıltmasın; okurları metinde tarihi ve politik tartışmalar değil, yazarın samimi sohbeti bekliyor. Dolayısıyla elimizdeki manifesto daha çok kolay okunurluğu ve anlaşılırlığıyla öne çıkıyor. Eğer kuramsal bir metin okuma kaygısıyla yaklaşırsanız hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz, çalışma feminizme hızlı ve tatlı bir giriş niteliği taşıyor.

Yazarın kadınların özgürlüğü için sıraladığı 15 maddeden bazıları şu şekilde:

  • Tam bir birey ol.
  • Kızına toplumsal cinsiyet rolleri fikrinin tam bir saçmalık olduğunu öğret.
  • Ona dili sorgulamayı öğret. Önyargılarımızın, inançlarımızın, varsayımlarımızın deposudur dil.
  • Evlilikten asla başarı olarak söz etme.
  • Kendisiyle ve görünüşüyle nasıl ilişki kurduğuna dikkat et. Bu konuda özenli ol.
  • Ona bir kimlik kazandır.
  • Ona kültürümüzün biyolojiyi işine geldiği zaman toplumsal normların gerekçesi olarak kullanmasını sorgulamayı öğret.
  • Ona baskıyı öğretirken baskıya uğrayanları kutsallaştırmamaya çalış.

“Süperkadın diye bir şey yoktur”

Chimamanda Ngozi Adichie, ilk kez bir çocuğun bakımını üstelenen kadınların kendilerine karşı tahammüllü davranmaları gerektiğinin altını çiziyor. Bu süreci yönetirken kendi ihtiyaçlarını gözetmenin, yardım istemenin, hatta başarısız olmanın normal olduğunu ısrarla vurguluyor. Gerçekten de küçük bir bebeğin ağlamasını susturamamak veya bir çocuğun sorularına cevap verememek olağan. Yazara göre kadınlar ister kendi doğurarak ister alternatif yollarla çocuk sahibi olsunlar hiçbir şeyi önden bilmek zorunda hissetmemeli.

Hafif feminizm

Kadınların ve kız çocuklarının daha özgür bir hayat sürmesi için verdiği tavsiyeler arasında en ilgi çekici tespitlerden biri: hafif feminizm. Doğrusunu söylemek gerekirse feminist literatürde böyle bir adlandırma var mı, emin değilim ancak literatüre kazandırılan tabirin oldukça iddialı ve yaratıcı olduğunu teslim etmek gerekiyor.

Hafif feminizm özetle kadın-erkek eşitliğini “koşullu” kabullenme yaklaşımı. Daha anlaşılır olması için somut örneklerini sıralamak lazım. Yazarın aktardığına göre Nijerya’da sık sık kullanılan “Kocası izin verdiği sürece bırakın kadın ne istiyorsa yapsın,” söylemini Türkiyeli kadınlar da yakından tanıyor. Koca figürü yerine karşımıza kimi zaman sevgili kimi zaman erkek kardeş kimi zaman baba çıkıyor. Yine, “Evi babam yönetiyor gibi görünür ama sahne arkasında her şeyi yöneten annem,” türünden ifadeler hafif feminizmin en çarpıcı örnekleri arasında yer alıyor. Yazarın da dikkat çektiği gibi bu denklemde anne sahne arkasında kalıyor. Durum buysa övünmek değil sorgulamak ve durumu değiştirmek gerekiyor. Sanki insanlığa muhteşem bir buluş armağan etmiş veya muazzam bir gerçeği keşfetmiş edasıyla söylenen bu sözler artık kulağa can sıkıcı geliyor. Hatta insanın sinirini zıplatıyor.

Öfke problemi

Chimamanda Ngozi Adichie, kitap boyunca sık sık aile hayatı, okul yılları ve yetişkinlik dönemiyle ilgili anekdotları paylaşıyor. Bunlardan biri de hakkında yazılan bir yazının kendisini öfkeli olmakla “itham etmesi”. Karşılaştığı suçlamayı “evet, öfkeliyim” diye göğüsleyen yazar, aslında durumu gülünç buluyor. Hakikaten, hayatın her alanında hafif feminizmden ağır şiddet diline uzanan türlü türlü eşitsizliğe karşı mücadele ederken öfke taşımak garip mi?

Feminist Manifesto, okurları gündelik hayatın ve alışılmış toplum kültürünün içinde göze batmayan pek çok kritik konuda düşünmeye davet ediyor.

Mor rengin hâkim olduğu göz yormayan iç tasarımıyla bir çırpıda okunan çalışma, Begüm Kovulmaz tarafından Türkçeleştirildi. Üretkenliğiyle tanınan başarılı çevirmen sayesinde okurlar lezzetli bir metinle karşılaşıyor.

Chimamanda Ngozi Adichie kimdir?

Adichie, 1977’de Nijerya’da dünyaya geldi. 2003’te yayımlanan Mor Amber romanı 28 dile çevrildi, çoksatanlar listesinde yer aldı. Romanlarıyla çok sayıda saygın edebiyat ödülünü alan Adichie, 2012’de yaptığı “Hepimiz Feminist Olmalıyız” başlıklı TEDx konuşmasıyla gündem yarattı. Adichie, günümüzün saygın edebiyatçıları ve kamuoyunu etkileyen feminist aktivistleri arasında yer alıyor ve Boynunun Etrafındaki Şey, Keder Üzerine, Yükselen Güneşin Ülkesinde, Mor Amber, Amerikana gibi pek çok kitabı dilimize kazandırıldı.

Diğer kitap incelemeleri için tıklayın. 

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Feminist Manifesto – Chimamanda Ngozi Adichie”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

More Products