On beş yaşındaki Mungo ve James, Glasgow’un en sert mahallelerinden birinde, şiddet ve yoksulluğun hüküm sürdüğü bir dünyada büyümüşlerdir. Biri Protestan, diğeri Katolik olan bu iki genç, toplumsal ayrışmanın ve sert sınırların hakim olduğu bir çevrede yaşar. Ancak tüm bu farklılıklara rağmen, kuş besleme tutkusu aracılığıyla gelişen dostlukları zamanla büyük bir aşka dönüşür.
Ne var ki bu aşk, içinde bulundukları toplumun kabul edebileceği bir şey değildir. Mungo, hayatta kalmak için kendisini sürekli olarak başkalarının beklentilerine göre şekillendiren bir çocuktur. Sert ve saldırgan abisi Hamish, Mungo’nun “erkek gibi olması” gerektiğini düşünmektedir; alkolik annesi ise Mungo’yu sevmesine rağmen kendi hayat mücadelesi içinde onu sık sık ihmal etmektedir. James’le yaşadığı gizli aşk, onun için bir umut ışığı olsa da, çevresindeki tehditler bu ilişkinin sürdürülebilir olmasını neredeyse imkânsız hale getirir.
Annesinin onu “erkek olmayı öğrenmesi” için iki yabancıyla birlikte bir balık avı gezisine göndermesi, Mungo için korkunç bir dönüm noktası olur. Burada yaşadığı travmatik olaylar, onun iç dünyasında büyük bir hesaplaşmaya neden olur. Artık hayatta kalmak için bir karar vermesi gerekmektedir: Ya kendisine biçilen rolü kabullenip toplumun kurallarına boyun eğecek ya da kendi kimliğini sahiplenip aşkının peşinden gidecektir.
Douglas Stuart, Genç Mungo’da okurları iki farklı zaman dilimi arasında yolculuğa çıkarıyor. Bir yanda Mungo’nun James’le yaşadığı aşkın filizlenme sürecini, diğer yanda balık avı gezisinde yaşadığı dehşet dolu olayları anlatan roman, gerilim ve duygusallığı bir arada sunan sarsıcı bir yapı kuruyor.
Genç Mungo, sadece bir aşk hikâyesi değil; aynı zamanda cinsiyet rollerine, sınıfsal ayrışmaya ve baskıcı toplum normlarına karşı güçlü bir eleştiri. Roman, Shuggie Bain gibi otobiyografik izler taşıyor. Stuart, kendi gençliğinde de İskoçya’nın işçi sınıfı mahallelerinde benzer bir toplumsal baskıya maruz kaldığını ve bu nedenle Mungo karakterini yaratırken kendi geçmişinden ilham aldığını belirtiyor.
Kitaptan Bir Bölüm
Oğlu sırtında kamburu andıran çantasıyla, hafifçe öne eğilmiş duruyordu. Yanına ne alacağını kestiremediği için çantayı aklına gelen ıvır zıvırla doldurmuştu: bol bir Shetland kazak, poşet çaylar, kenarları kıvrık eskiz defteri, Kızma Birader oyunu ve yarılanmış merhem tüpleri. Yine de şimdi köşede, çanta yüzünden sırtüstü devrilip oluğa düşecekmiş gibi sallanıyordu. Çanta ağır değildi, An-Niş bunu biliyordu. Yine biliyordu ki, külçe gibi ağır gelen şey, oğlanın kendi kemikleriydi.
Bu iş tamamen çocuğun iyiliği için olduğu halde o, gözlerini dikip içli içli yukarıya bakmaya cüret ediyordu. Gelgelelim hava oğlanın bu saçmalıklarını kaldırmayı imkânsız kılacak kadar sıcaktı. Sinirine dokunuyordu oğlu, An-Niş’in. Git! dedi tekrar, dudaklarını kıpırdatarak, sonra da soğuk çayından bir yudum aldı.
Douglas Stuart Kimdir?
Douglas Stuart, 1976 yılında Glasgow’da doğdu. Çocukluğu işçi sınıfı mahallelerinde geçti ve tekstil tasarımı alanında eğitim almak için İskoçya’dan ayrıldı. Moda dünyasında başarılı bir kariyer yaptıktan sonra yazmaya yöneldi. İlk romanı Shuggie Bain ile 2020’de Booker Ödülü’nü kazandı ve edebiyat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Stuart, Shuggie Bain’den sonra yazdığı Genç Mungo ile eleştirmenlerden yine tam not aldı. Romanları genellikle işçi sınıfı deneyimlerini, aile içi dinamikleri ve LGBT+ bireylerin toplum içindeki mücadelesini odağına alıyor.
Halen New York’ta yaşayan Stuart, yazarlık kariyerine devam ederken aynı zamanda moda tasarımcılığı alanındaki çalışmalarını da sürdürüyor.
Kaynaklar:
Brace yourself for ‘Young Mungo,’ a nuanced heartbreaker of a novel
Young Mungo by Douglas Stuart review – grit and longing in Glasgow
Young Mungo by Douglas Stuart review – another weepy from a writer on a roll
Book Review: Young Mungo // Douglas Stuart
Yeni çıkan kitap tanıtımlarını incelemek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz Bir Yorum Yok