Aşka Özür Diletmem – Dilek Görmez
Dilek Görmez, İnkılâp Kitabevi tarafından yayımlanan ikinci romanı Aşka Özür Diletmem’de bir aşk hikâyesi anlatmakla kalmıyor, çocukluk travmalarının ve mutsuzluğun insanı nasıl bir girdabın akıntısına sürüklediğini gözler önüne seriyor. Görmez, Aşka Özür Diletmem’de, yalanlar, günahlar ve sırlar arasında filizlenen bir aşkı yalın bir üslupla kaleme alırken okura aşk denen madalyonun diğer yüzünü gösteriyor.
Ülke: Türkiye
Türü: Kurgu
Okur Yaşı: Genel Yetişkin Okur Kitlesi
Hedef Kitle: Aşk romanları okumayı sevenler.
Sayfa Sayısı: 200 sayfa
İmla: ☺️
Ebat: 13,5 x 19,5 cm
İnceleme
Dilek Görmez’in Aşka Özür Diletmem romanı hayatın getirdikleri ve götürdükleri arasına sıkışmış bir kadın ile bir erkeğin teselliyi birbirlerinde aramalarının hikâyesi. Geçmişimizden miras kalan hüzünlerin, geleceğimizi şekillendirmek için yüklendiğimiz sorumlulukların altında hangimiz ezilmiyoruz ki?
Aşka Özür Diletmem’in Ada ile Toprak’ın aşk hikâyesini konu alırken çocukluk travmalarının insanı hayattan nasıl soğuttuğunu ve kendinden vazgeçme aşamasına getirdiğini çarpıcı bir dille aktarmasından çok etkilendim.
Dilek Görmez’in kaleminden yazılmış satırları okuduğunuzda bana katılacağınızdan eminim…
“Eksiklik hissi? İnsan annesinin yaşayamadıklarını sırtına alıp ona borçlu olmamalı. Ben yaptıklarımla, yapamadıklarımla, onun yapamadıklarıyla, eksikleri, erteledikleri, özlemleriyle ona borçluyum. Gözyaşlarım bu yüzden. Oysa hiç kimse annesinin uzvu olmamalı. Onun eli, ayağı, gözü, kalbi olmamalı. Annem benim yaramken ben onun yarım kalan ömrüyüm. Bana miras bıraktığı ukdeyim. İşte tam da bu yüzden o benim hep yaram, hep kanıyor.”
Aşkın insan ruhunu iyileştirici gücü
Neyi anlattığınızdan ziyade onu nasıl anlattığınız önemlidir ya Dilek Görmez Aşka Özür Diletmem’de bunu yapıyor. Aşkın aklımızı başımızdan almasının ötesinde değer vermenin ve değer görmenin insan ruhu üzerindeki iyileştirici gücünü vurguluyor.
Romanın ilk elli sekiz sayfasında diyalog yok; şaşırtıcı ama öyle. Aşka Özür Diletmem okura elli sekiz sayfa boyunca Ada’nın ve Toprak’ın ağzından aileleriyle ilişkilerini, hüzünlerini, umutsuzluklarını, tanışmalarını, ilk karşılaşmalarını tek bir diyaloğa yer vermeden aktarmayı başarıyor. Bu sayede Ada’yı ve Toprak’ı yakından tanıyor, aralarına neden onca yalan ve sır soktuklarını anlıyorsunuz. Birbirini kaybetmekten ölesiye korkmalarının nedeni yıllardır kanayan yaralarının şifasını aşkta bulmaları.
Arabadan arkadaş olur mu?
Dilek Görmez, Aşka Özür Diletmem kitabında kederli çocukluğunun anıları tarafından kovalanırken geçmişinden kaçmaya çalışan Ada’nın yalnızlığını arkadaşı Fadıl ile ilişkisini ön plana çıkartarak anlatmayı seçmiş. Peki, Fadıl’ın sıradan bir arkadaş olmadığını, Ada’yı koruyan, kollayan, onu istediği yere ulaştıran, iyi bir dinleyici olan arabası olduğunu söylesem şaşırır mısınız?
Görmez’in okura Fadıl’ı Ada’nın yalnızlığının bir nevi sembolü olarak sunması bence çok isabetli ve özgün bir tercih olmuş. Arabadan arkadaş olur mu, diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Merakınızı gidermesi için sözü Dilek Görmez’e bırakıyorum. Aşka Özür Diletmem kitabında Ada’nın Fadıl’la konuştuğu kısa bir bölüm şöyle:
“Her şeyin başladığı yere beni terk etmeyen biricik dostumla, arabamla, Fadıl’la dönüyorum. Ah Fadıl nasıl da mutluyum seninle. Toplasan beş metrekareye yakın alanda hayatımın en önemli kararlarını hep birlikte almadık mı? Karakteristik özelliklerinden hiç bahsetmiyorum. Büyük gövden, kocaman tekerleklerinle benim kendimi daha güvenli hissetmemi sağladın hep. Hiç olmadığım kadar güvende. Pek konforlu olmasan da terk etmedin asla, yolda bırakmadın. Üstelik kapımda bekleyenim, sorgusuz sualsiz her dediğime koşulsuz biat edenimdim. Anahtarın bendeydi, belki ondan. Bu hayatı bana çekilir kılan nadir şeylerden biri de sensin. Seninle son sesle müzik dinlemek, sohbet etmek – tek taraflı olsa da en azından iyi bir dinleyicisin-, enine boyuna şöyle geniş off road arazi aracı olsan da sanırım tek huzur bulduğum yer senin güçlü kollarındı.”
Aşka Özür Diletmem kitabını okumayı bitirip kitabın kapağını kapattığımda yüreğimde bir sızı, gözümde biriken gözyaşları vardı. İçselleştireceğiniz bir aşk hikâyesine hazırlıklı olun.
Dilek Görmez Kimdir?
1976 yılında Ağrı Patnos’ta doğan Dilek Görmez, İstanbul Üniversitesi lisans eğitiminin ardından yirmi beş yıl boyunca ticaret ve sanayi sektöründe faal olan bir iş insanıdır. Bir kız çocuğu ve Cookie adında çok sevdiği bir köpek torun sahibidir.
İlk kitabı Aşk İçin Ölmeli 2019 yılında A7 Kitap tarafından, ikinci romanı Aşka Özür Diletmem ise İnkılâp Kitabevi tarafından 2022 yılında yayımlandı.
Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.
ANIL ILKAY BOZKURT –
Fadıl ve Ada ilişkisini merak ettim; yol sohbetlerini hep sevmişimdir, her ne kadar tek taraflı olsa da iyi bir dinleyici olduğunda içinizdekini dökersiniz.
Keyifle okunur inceleme için teşekkürler. Emeğinize sağlık.