Pastoral Senfoni – André Gide

Kitap Yazarı:
İnceleme Editörü: Tutku Çetin
Webmaster

Fonda çalan Beethoven’a Jura Dağları’ndan Alpler’e uzanan kırların eşlik ettiği André Gide’in İş Bankası Kültür Yayınlarından çıkan Pastoral Senfoni kitabı, duru ve içten anlatımının yanı sıra az sayıdaki sayfaya sığmış şaşırtıcı derinliği ve enginliği ile okuyucuyu kendine hayran bırakıyor. 

Sitede Yayınlanma Tarihi: 30 Temmuz 2022

Orjinal Adı: La Symphonie Pastorale

Ülke: Fransa

Türü: Kurgu

Okur Yaşı: Genel Okur Kitlesi

Hedef Kitle: Klasik eserleri sevenler

Sayfa Sayısı: 82 sayfa

Çevirmen: İpek Ortaer Monranari

Çeviri: ☺️

İmla: ☺️

Ebat: 13 x 21 cm

İnceleme

Pastoral Senfoni, André Gide’in bir günlük biçiminde kaleme aldığı yarı otobiyografik romanı. Hikâyede çocukluk anılarından ve evliliğinden de izler bulunuyor. ‘’Pastoral’’ kelimesi eserde üç farklı bağlamda kullanılmış:

Fransızca‘da Protestan din görevlilerine verilen ‘’Pasteur’’ adına, kırsal yaşama ve Beethoven’in en önemli eserlerinden biri olan Pastoral Senfoni´ye gönderme yapar.

Kayıp Koyun’u buldum

Roman, eşi ve çocuklarıyla yaşayan olgun yaştaki bir rahip ve bakımını üstlenmek zorunda kaldığı kör bir kız çocuğunun ilişkisi ekseninde gelişir. Vahşi bir hayvan kadar yabani ve ürkek olan kız, ona bakan yaşlı kadın sağır olduğu için hiçbir sözel iletişim kurmadan büyümüştür.

Rahibin eşi, kir pas içindeki zekâ yoksunu kızın eve gelmesinden hoşlanmaz. Onların zaten ilgilenmek zorunda oldukları kendi çocukları vardır ve rahip onlara bile vakit ayırmamaktadır. Ancak kadının itirazı işe yaramaz ve herkes için yeni bir hayat başlar. Yaklaşık on beş yaş civarında olduğu tahmin edilen bu tuhaf çocuğa Gertrude adını verirler. Rahip, o güne kadar dış dünya ile ilişkisi olmamış kıza her şeyi en başından öğretmeye karar verir.

Rahibin bu sahiplenmesine İncil’de geçen Kayıp Koyun meselinden atıfta bulunulur: “Yüz koyununuz olsa ve biri kaybolmuş olsa, doksan dokuzunu bırakıp o bir taneyi aramaz mısınız? Ve sonra onu bulduğunuzda eve sevinç içinde dönmez misiniz?” Kız onun kayıp koyunudur.

Müziğin rengi

Ancak bu iş düşündüğü kadar kolay değildir ve kız iletişim kurmaktan kaçındıkça rahip giderek umutsuzluğa düşer. Buna rağmen yılmaz ve adım adım ilerlediği bu uğraşı çok geçmeden meyve verir; kızın zeki ve çabuk öğrenen biri olduğu ortaya çıkar. Dünyayı hiç görmemiş birine renkleri, biçimleri, kavramları öğretmek zor olsa da rahip de kızla birlikte dünyayı yeniden keşfetmektedir sanki; her şey yeni ve canlıdır. Müziği renklere büründürür; trombon ve kornonun sesi kırmızıyla turuncu; keman, çello, kontrbas gibi yaylı çalgıların sesi sarı ve yeşil; nefesli çalgıların sesi mavi ve mordur. Pastoral Senfoni’yi renklerin eşliğinde dinlerler.

Karısın aksine rahip mutludur. Otomatiğe bağlanmış, rutin, gerçek anlamda paylaşımlardan yoksun ve kendini yalnız hissettiği bir hayattan sonra kızla yaşadığı her şey ona kendini daha canlı, daha iyi hissettirmektedir. Kutsanmış biri kadar masum olan kıza sadece yaşamın güzelliklerinden ve iyiliklerinden söz eder. Tıpkı bir sanatçının eserini yarattığı gibi o da Gertrude’u yaratmaktadır. Ve her sanatçının yaptığı gibi ona kendi duygularını, isteklerini, beklentilerini yükler.

Rahip yaratmaya çalıştığı bu salt sevgi ve iyilik dünyasına rağmen içinde çatışmalar yaşamaktadır ve kızla olan ilişkisinde bunlarla yüzleşmesi kaçınılmazdır.

Gerçeğin rengi gridir

Pastoral Senfoni’de yazar bir rahibin kişiliğinde kendi yaşamını, içsel çatışmalarını, bireysel ve toplumsal ahlâk arasında sıkışıp kalmış olmasını irdeler. Romana, yazarın bireysel özgürlüğünün sınırlarını kendisiyle tartıştığı bir eser olarak bakabiliriz. Rahibin tavrı bu yüzden muğlaktır; basacağı doğru zemini aramaktadır sanki. Gide’e göre “Gerçeğin rengi gridir,” zaten.

Bununla birlikte dinin de yazarın hayatında önemli bir yeri vardır ve rahip karakteri üzerinden aktardığı çelişkili duygularla inanç sorgulaması yapar.

Son olarak şunu söyleyebilirim: Bu akıcı ama yalın, duru, süsten ve abartıdan uzak esere o kadar çok konu sığmış ki kitabın içi, dışından çok daha büyük.

Siz bu kitabı okudunuz mu? En çok dikkatinizi çeken mesaj neydi? Yorumlarda paylaşır mısınız?

André Gide Kimdir?

Tam adı André Paul Guillaume Gide (1869-1951) olan yazar, şair ve siyasetçidir.

Eserlerindeki arı dil ve bütünlük, hümanist ve hoşgörülü yaklaşımı, siyasal ve toplumsal sorunlara karşı duyarlılığı Gide’yi Dünya edebiyatının en önemli isimleri arasına sokmuştur. Gide, toplumun ikiyüzlü ahlâk anlayışını eleştirerek genel anlayışın karşısına bireysel özgürlükleri koyar ve ahlâkın en önemli ölçütünün bireyin içtenliği ve kendini tanıması olduğunu savunur.

Yaşam öyküsünü okuduğumuzda ebeveynlerinin farklı mezheplere mensup olduğunu ve Gide’in bu iki farklı mezhebin arasında kalarak yetiştiğini görürüz. Sıkı bir din eğitimi altında sık sık sinir krizleri geçirerek, çeşitli sağlık problemleri yaşayarak büyüyen yazar daha sonraki yıllarda kendi din anlayışını geliştirecektir.

André Gide eserlerinde çoğunlukla toplum, ahlâk, kilise, Tanrı kavramlarını işlemiştir. Oscar Wilde ile tanışmasından sonra eş cinselliğin savunucularından olmuş ve ölümünden sonra kitapları Kilise tarafından yasaklanmıştır.

1947’de yazara Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandıran Pastoral Senfoni’nin yanı sıra, Dar Kapı ve Kalpazanlar adında, toplumsal eleştiri üzerine kurulu iki romanı daha vardır. Dünya Nimetleri, Ayrı Yol, Tohum Ölmezse, Sapık Sevgi, Kadınlar Okulu, İsabelle ülkemizde yayınlanmış olan eserleridir.

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Pastoral Senfoni – André Gide”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

More Products