Mansfield Park – Jane Austen

(1 Yorum)
Kitap Yazarı:
Yayınevi:

Yazan: İrem Bilkin

Büşra Tangal

Can Yayınları etiketiyle yayımlanan Mansfield Park, insanın kendisi, ailesi, çevresi ve doğayla yaşadığı uyumu, huzuru ve sevgiyi bir bütün olarak anlatan bir roman. Aynı zamanda pek çok yönden Jane Austen’ın bütün eserlerinden farklı.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 5 Mayıs 2023

Orjinal Adı: Mansfield Park

Ülke: İngiltere

Türü: Kurgu, Roman

Okur Yaşı: Genel Yetişkin Okur Kitlesi

Hedef Kitle: Klasik eserlerden zevk alanlar.

Sayfa Sayısı: 512 sayfa

Çevirmen: Nihal Yeğinobalı

Çeviri: ☺️

İmla: ☺️

Ebat: 12,5 x 19,5 cm

İnceleme

Jane Austen, Mansfield Park’ı 1811’de, Galler Prensi’nin kral naipliğine getirildiği yıl yazmaya başlamış ve 1813 yazında bitirmiş. 1814’te ise yayımlanmış. Jane Austen’ın yazdıklarını ailesiyle paylaştığı biliniyor. Austen Ailesi taslağı okuduğunda Fanny karakterini pek tutmasa da Jane’in en sevdiği ağabeyi Henry’nin eseri beğendiğini, Jane ile ablası Cassandra’nın mektuplaşmalarından öğreniyoruz. Belki de Jane sözünü ve isteklerini ifade etmekten çekinmeyen, yepyeni bir tipleme yaratmaya çalışıyordu.

Mansfield Park pek çok yönden Jane Austen’ın bütün eserlerinden farklı. Dönemin kraliyet yaşam tarzının topluma yansımasıyla birlikte ahlak anlayışı, kibir, açgözlülük ve fırsatçılık gibi kavramlar bolca resmediliyor. Açılış cümlesi de hiçbir Austen eserine benzemiyor: “Otuz yıl kadar önce…” diye başlıyor ve üç kız kardeşin evlilik yoluyla elde ettikleri statü ve servetlerden bahsederek devam ediyor.

Aşk nerede?

“Oysa o, söylediği her cümleyle kalbime, daha derin, yeni bir yara açmıştı.” – Edmund Bertram

Mansfield Park’ın ana karakteri Fanny Price, Jane Austen’ın diğer hiçbir kadın kahramanına benzemiyor. Fanny; iki kız kardeşinin aksine kötü sayılacak bir evliliğe sahip olan, kızlarına şefkat göstermeyip oğullarına tapan bir anne ile ihmalkâr bir babanın ürünü. Sürekli görmezden geliniyor.

On yaşına geldiğinde Fanny ailesi tarafından teyzesi ve eniştesi Lady ve Sir Bertram ve onların dört çocuğuyla birlikte yaşamak üzere Mansfield Park malikânesine yollanıyor. Çeşitli taktiklerle buna vesile olan diğer teyze Mrs. Norris de aynı arazideki papaz evinde oturan Sir Thomas’ın dostu Mr. Norris ile evli.

Fanny yeni evinde onunla arzu ettiği ölçüde samimiyet kurmayan kuzenleri tarafından görmezden gelinerek, aile bireyleri tarafından çoğu zaman ezilerek ve bencil Mrs. Norris’in kurbanı olarak bir evlatlık gibi büyüyor. Regency döneminin Cinderella’sı o. Soyadı bile başlı başına bir mecazdan ibaret. (“price” kelime olarak İngilizcede bedel anlamına da gelir)

Fanny’yi avutan tek gerçek ise kendisine iyi davranan kuzeni Edmund’a karşı beslediği farklı hisleri.

Austen’ın en güçlü kahramanı mı?

“Sessiz duruyordum, kör değildim.” – Fanny Price

Kimilerinin sıkıcı, değerleri fazla sorgulayan, mesafeli ve ön yargılı bulduğu Fanny; narin, çekingen ve mütevazı duruşuyla eserde ölçülü karakter yapısına sahip tek kişi. Sessiz bir izleyici edasıyla çevresini gözlemliyor. Karşısındakilere davranışlarının farkına varmaları için ayna tutar gibi bir hâli var ve bütün bu sükûneti sonunda onun ödülü oluyor. Çocukluğu hiç de kolay geçmemesine ve kendi önemsizliğinin farkında olmasına rağmen Fanny, tehlikeli oyunlarından dolayı sevmediği Henry Crawford’ın davranışlarına kanmayarak onun evlilik teklifini reddediyor. Kırılgan bir çocuktan güçlü bir kadına dönüşüyor.

Fanny Price aynı zamanda Austen’ın doğayı en çok seven kahramanı. Genç kadın önünde uzanan manzarayı izlemeye daldığında her bir ağacın, bitkinin ve çiçeğin varlığını derinlemesine duyumsuyor. Doğayı olduğu gibi, kendini de doğanın içinde olması gerektiği gibi görüyor; bütünün bir parçası gibi yani. “Burayı nasıl değiştirebilirim?” düşüncesi aklından asla geçmiyor. Bunun en fevkalade örneği ise Fanny’nin Sotherton bahçesindeki bankta oturduğu ve diğerlerini beklediği anlar.

Mansfield Park: Bir “ilkler” ve “tekler” romanı

Fanny Price, Austen’ın çocuk yaşta acı çeken ilk karakteri. Ebeveynleri hayatta olduğu hâlde teyzesi ve eniştesi tarafından büyütülüyor. Genç kız, ebeveyn varlığı içinde sevgi ve şefkat yokluğu çekiyor. Zorbalıklara göğüs germek için tutunduğu dal ise önce sahip olduğu kendi erdemi, sonrasında da Edmund’ın ona gösterdiği yakınlık.

Sömürgecilik, sosyal sınıf eşitsizliği, miras ve servet avcılığı gibi kavramlar Austen’ın eserlerinde tekrarlanan ögeler olsa da Mansfield Park’ta özellikle ırkçılık konusunun dile geldiğine tanık oluyoruz. Austen kölelik karşıtı görüşlerini, Fanny’nin “Antigua’da iş yapan eniştesi” Sir Thomas’a köle ticaretini soruşu üzerinden ifade ediyor.

Diğer eserlerine kıyasla Mansfield Park’ta Jane Austen psikolojik çözümlemeler de yapıyor. Kardeş sevgisi (Mary-Henry Crawford, Maria-Julia Bertram, Fanny-William, Fanny- Susan) burada da ön planda.

Aldatma sonucu boşanma konusunun işlenişi de dönemin ilklerinden sayılıyor. On dokuzuncu yüzyıl ortasına dek boşanma İngiltere’de yasal değildi. Boşanma izni parlamentodan geçerek kral tarafından onaylanıyordu. Bunun için soylu ya da zengin biri olmak gerekiyordu. Kitapta geçen boşanma olayında ise erkek karakterin soylu olmamasına karşın zengin biri olması yeterli oluyor. Jane Austen’ın burada toplumda süregelen ayrımcılığa dikkat çektiğini görüyoruz.

Mrs. Norris: Edebiyatın en kötü kalpli karakterlerinden biri

Fanny Price’ın teyzesi Mrs. Norris edebiyatın belki de yaratılmış en kötü karakterlerinden biri; bütün olayların merkezinde yer alıp işine gelmeyen her türlü husustan bencilliği ve işgüzarlığı sayesinde kendini kurtarmayı başarıyor. Bu bakımdan Jane Austen’ın tamamlamadığı eserinin baş karakteri Lady Susan’la son derece benzerlik gösteriyor. Yine de okur kendine Mrs. Norris gibileriyle her gün defalarca karşılaştığını hatırlatmadan edemiyor.

Mansfield Park’taki kadınların ya hayat sevinci azalmış ya da yeterli derecede erdem sahibi değiller. Lady Bertram’ın iyi bir anne modeli olmamasının yanı sıra aylaklığı ve tepkisizliği okuyucuyu büsbütün çileden çıkartacak ölçüde. Sir Bertram ise iyi ve ağırbaşlı görünümünün aksine çocuklarıyla bir türlü bağ kuramadığı ve karısının yeğeninin ezilmesine göz yumduğu için okurun güvenini iyice yitirmiş durumda.

Mansfield Park’ta gençlerin oyun sahnelemeye çalışmaları Austen’ın tiyatroya olan sevgisinin bir göstergesi. Provasını yaptıkları oyun, Shakespeare’in Bir Yaz Gecesi Rüyası’ndan esinlenildiği izlenimini veriyor. Austen ayrıca kitapta Fanny Price’a çok sevdiği şair William Cowper’ın bazı dizelerini söyletiyor.

Jane Austen’ın kısa yaşamına dair

Jane Austen’ın yaşamı; Amerikan Bağımsızlık Savaşı, Fransız İhtilali ve Napolyon Savaşları’nın damgasını vurduğu bir çağda ailesinin yanında, kendi yuvasında veya kaldıkları evlerde hep yazarak geçmiş. Evlilik teklifleri alsa da kabul etmemesinin en başta gelen sebebi muhtemelen evlilik kurumunun gerektirdiklerini bir nevi tutsaklık olarak görmesi ve onun on bir yaşından itibaren tutkuyla bağlı olduğu yazarlığına son vereceğine inanmasıydı.

Tamamladığı altı eserinin de baş kahramanı, o dönemin sosyal zeminindeki çatlaklardan sızarak karşımıza çıkan güçlü, adil, özgür ruhlu kadınlar. Jane Austen’ın hayatındaki tüm sıkıntılara rağmen aralamayı başardığı kapıdan şimdi hepimiz geçebildiğimiz için son derece şanslıyız.

Peki siz Mansfield Park kitabını okudunuz mu? En çok dikkatinizi çeken neydi? Yorumlarda paylaşır mısınız?

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.

 

 

Yorumlar (1)

Mansfield Park – Jane Austen için 1 değerlendirme.

  1. Betül Gemalmaz

    İrem Hanım yazarı ve dönemini kendisi yaşamışcasına anlatmış. Kitabı okurken zihnimde uyanan sorgulamanın derinleşmesini sağladı. Emeğine sağlık, çok teşekkürler…

Ortalama Puan

5.00

1 Yorum
5 Yıldız
100%
4 Yıldız
0%
3 Yıldız
0%
2 Yıldız
0%
1 Yıldız
0%
Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

More Products