Tiksinti – Horacio Castellanos Moya

(2 Yorum)
Yayınevi:
İnceleme Editörü: Banu Demir

“Eserleri sayesinde bazı yazarlar para kazanır, bazıları üne kavuşur ama bazıları da sadece düşman edinir,” diyor sürgündeki El Salvadorlu yazar, Horacio Castellanos Moya. Notos Kitap tarafından yayımlanan Tiksinti isimli kitabı okuyunca insan elinde olmadan “Doğruyu söyleyen dokuz köyden kovulur,” diyor. 

Sitede Yayınlanma Tarihi: 11 Ekim 2022

Orjinal Adı: Thomas Bernhard en San Salvador

Ülke: El Salvador

Türü: Kurgu

Okur Yaşı: Genel Yetişkin Okur Kitlesi

Hedef Kitle: Sosyal, siyasi, ekonomik sorunlara ilgi duyan ve Güney Amerikalı yazarları merak eden herkes.

Sayfa Sayısı: 102 sayfa

Çevirmen: Süleyman Doğru

Çeviri: ☺️

İmla: ☺️

Ebat: 16 x 24 cm

Kategoriler:

İnceleme

Pulitzer ödüllü Amerikalı yazar Harper Lee, ırkçılık ve sınıf ayrımını ele aldığı Bülbülü Öldürmek kitabını yazdıktan seneler sonra, “Ben acımasız ve ani bir ölüm beklerken, kitap muazzam bir başarıya ulaştı,” diye itiraf etmişti. Yazarların en büyük beklentisi sanırım halk tarafından anlaşılmak ve takdir edilmek, Harper Lee belki de tek bir kitapla bunu becermiş nadir yazarlardan biri.

Öte yandan, bugün inceleyeceğimiz kitabın El Salvadorlu yazarı Moya, kitabını kaleme alırken Avusturyalı yazar Thomas Bernhard’ın, Avusturya kültürüne karşı sert eleştiriler içeren eserlerindeki üslubunu taklit etmek istemiş. Ancak Moya’nın kitabı yayımlanır yayınlanmaz halk tarafından sokaklarda yakılmış ve ona ölüm tehditleri olarak geri dönmüş. Gerçi böyle olmasaydı, dünya da onu sürgündeki yazar olarak tanımamış olacaktı diye düşünmeden edemiyor insan… Moya, bir söyleşisinde kendisine kitaplarında en çok neyi dikkate aldığını soran bir gazeteciye;

Ben çarpık gördüğüm olaylarda sadece gerçeği arıyorum. Sonuçta ben bir kurgu yaratarak olayı kendimce çözmeye çalışabilirim ama çözemeyedebilirim de,” der ve konuşmasını Robert Walser’ın bir sözüyle tamamlar.

Kendi ülkenle yüzleşmeye kalkarsan, cezasız kalmazsın.”

“Öfke Konçertosu”

Kitabın arka kapağındaki bu tanımı görür görmez oldukça meraklandığımı itiraf etmeliyim. Zaten kitabın adı iştahımı kabartmış, yazar neye ya da kime karşı bu kadar “Tiksinti” duyabilir diye sormuştum kendi kendime. Ama okudukça, o zihnimi ele geçiren öfke konçertosunun içerisine hızla yuvarlanıp hiç de yabancı olmadığım konularda gezinirken buldum kendimi.

Sürgündeki yazar Moya, kitabında, ülkesinde yaşayan neredeyse tüm insanları yaşlarına ve mesleklerine bakmaksızın alaşağı ediyor. Yozlaşmış politikacıları ve onların yaşam biçimlerini, askerlerin caniliğini, halkın zevksizliği ve aptallığını, eğitim sisteminin vahimliğini,  medyanın berbatlığını, ülkesine ait kültürel yiyecek ve içecekleri bile hakikaten ağır bir dille eleştiriyor.

Ancak yazara göre mutlak ölümün pençesinde olan halk, kendilerine söylenen safsatalara inanarak hayatına bir şekilde devam ediyor. Neresi burası diyorsunuz okurken? El Salvador nasıl bir ülke olabilir?

Araştırınca küçücük bir ülke olduğunu görüyor insan; Pasifik okyanusu kıyısında Guatemala ve Honduras arasında kalmış, kilometrelerce uzanan bembeyaz kumsalları, yağmur ormanlarıyla muhteşem güzellikte bir ülke. Nüfusu 6.4 milyon olan küçücük bir ülke ama kilometrekareye  yaklaşık üç yüz altı insan düşüyor. Sayı böyle olunca, aşırı kalabalık ailelerin minik evlerde, savrulup duran düşük bir bütçeyle yaşam savaşı vermeleriyle sonuçlanıyor. Latin Amerika’da bulunan neredeyse bütün ülkelerin makus talihi, maalesef El Salvador’a da  işliyor.

Peki yazarın bunca öfke ve tiksintisine karşı halk ne durumda derseniz… Aynı altı harlı yanan bir tencerede haşlanacağının ayırdına varamayan kurbağa misali desem yanlış olmaz.

Monolog bir kitabın konusu

Kanada’da yaşayan sanat profesörü Eduardo Vega, annesinin cenazesi için kısa bir süreliğine ülkesi El Salvador‘a döner. Aslında hüsrana uğrayarak ayrıldığı ülkesine asla dönmeme yemini vardır. Ancak annesi ölmeden önce içgüdüsel olarak onun mutlaka cenazesinde bulunmasını dilediğini öyle bir tarzla belirtir ki kadıncağızın bu son isteğine karşı durmaya gönlü razı gelmez.

Kitap, müşterilerin seyrek olduğu bir saatte Vega’nın bir barda, yazar arkadaşı Moya ile bıkkınlık dolu bir monoloğu ile başlıyor ve kitabın sonuna kadar aynı monolog devam ediyor. Vega büyük bir tiksintiyle göz ardı edilen sanat, edebiyat, paçavra politika, futbol, boş hayatlar, kaypak medya, din, seks, ülkede yaşanan kana susamış terör derken ülkesine karşı hissettiği nefreti kusarken sanki size anlatır gibi dinliyor ve dinlerken “Ben de bu konulara az kafa yormadım,” hissi sizi sıkıca sarıp sarmalıyor.

Yazar, pislik yuvası olarak tarif ettiği ülkesinden tiksinti ile bahsederken, halkın bu yozlaşmış hayatın içerisinde niye hâlâ gözlerini gerçeğe sımsıkı yumarak yaşadığına anlam vermeye çalışıyor. Hayatın içerisinde gerekli olan her şeyi, ayırdına varmadan yerin dibine sokuyor. Öyle ki okurken insanların bu ülkede hâlâ nasıl yaşadıklarını sorguluyorsunuz?

Dünyada en fazla suç ve cinayet işlenen ülkeler listesinde başı çekenlerden biri, El Salvador. Sağlık sistemi mutlak surette korkunç ve insanlar çok düşük maaşlarla baştan savma günü kurtarmaya, yaşamaya çalışıyorlar. Bu da ülkedeki neredeyse imkânsız yaşamı, dışarıdan kabul edilebilir insani bir hayat tarzından oldukça uzaklaştırıyor. Ama halkın bunu göremiyor olması yazarı en fazla dehşete düşüren kısım:

“Cahil halkların birincil ve başlıca özelliğidir bu, kendi çöplüklerini dünyanın en iyi yeri kabul ederler, eğer mikrop yuvası çöplüklerinin, pis biralarının dünyanın en iyisi olduğuna karşı çıkarsan seni öldürebilirler.’

“İki yüzlüler Moya, eğer onların tiksinç Pilsener birasını, tiksinç pupusasını, tiksinç El Salvador’unu, onların tiksinç ülkelerini eleştirirsen, seni öldürebilirler, seni gözlerini kırpmadan öldürebilirler ve aynı zamanda kendi ülkelerine zarar vermek dışında hiçbir şeyle de ilgilenmezler, bulaşıcı bir coşkuyla şehirlerini yıkıma uğratırlar.”

Baştan sona ülke yöneticilerine, paçavra sisteme ve toplumun bireye dayattığı her şeye karşı sinirini kusan bir adamın monoloğu ve çaresizliği var kitapta.

Moya, tüm kitabı aynı José Saramago gibi paragraf arası vermeden yazmış. İlk önce garipsiyor ama sonra elinizden bırakamıyorsunuz. Arada yazarın pesimistliği ve ülkesine yönelik en ufak bir ümidinin olmaması sizi de umutsuzluğa savuruyor ama 102 sayfalık tek taraflı bir anlatımı asla sıkılmadan, hatta keyifle okuyorsunuz. Hiç Moya okumadıysanız tavsiye ederim.

Horacio Castellanos Moya kimdir? 

Moya, 1957 yılında Honduras’ta dünyaya geldi. Dört yaşındayken ailesiyle birlikte El Salvador’a taşındı ve orada 1979 yılına Toronto’daki York Üniversitesi’ne gidene kadar yaşadı. Ülkesine geri döndüğü bir ziyarette hükümet keskin nişancılarının yirmi bir insanı katlettiğine şahit oldu ve bu kez Kanada yerine gazeteci olarak çalışacağı Costa Rica ve Meksika’ya gitti.

1991 yılında ülkesi El Salvador’a dönüp, aylık kültür dergisi Tendencias’ta yazılar yazdı ve romanlarını yayımladı. Thomas Bernhard in San Salvador (Tiksinti) kitabı yayımlandıktan hemen sonra yasaklı kitaplar arasına girip, halk tarafından yakılınca Moya bu kez Mexico City’de on yıl süren sürgün hayatına başladı. Annesi, o Meksika’da yaşarken sürekli oğluyla ilgili ölüm tehditleri almaya devam etti. Guatemala: Nunca mas (Bir daha asla) kitabını Meksika’da yazdı. Bu onun İngilizceye çevrilen ilk kitabı oldu.Birçok edebiyat ödülü sahibi Moya, Pittsburg Pennsylvania’da yaşıyor.

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.

Yorumlar (2)

Tiksinti – Horacio Castellanos Moya için 2 değerlendirme.

  1. Onur Yılmaz

    Banu hanım elinize sağlık. Çok güzel bir inceleme yazmışsınız. Kitabı okumuş ve çok etkilenmiştim. Şimdi bir kez daha aynı hisleri yaşadım. Farkındalığın metne döküldüğü, insanların yüzleşmek istemedikleri gerçekleri öfkeli bir dille anlatan eserleri seviyorum.
    Bu eserin ülkemizde daha geniş kitleler tarafından okunması dileğiyle. El Salvador nasıl bir ülke bilmeleri, farkına varmaları gerekiyor bence 🙂

  2. Onur Yılmaz

    Banu hanım elinize sağlık. Çok güzel bir inceleme yazmışsınız. Kitabı okumuş ve çok etkilenmiştim. Şimdi bir kez daha aynı hisleri yaşadım. Farkındalığın metne döküldüğü, insanların yüzleşmek istemedikleri gerçekleri öfkeli bir dille anlatan eserleri seviyorum.
    Bu eserin ülkemizde daha geniş kitleler tarafından okunması dileğiyle. El Salvador nasıl bir ülke bilmeleri, farkına varmaları gerekiyor bence 🙂

Ortalama Puan

4.00

2 Yorum
5 Yıldız
0%
4 Yıldız
100%
3 Yıldız
0%
2 Yıldız
0%
1 Yıldız
0%
Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

More Products