Arkadaşlarla Sohbetler – Sally Rooney

Kitap Yazarı:
Yayınevi:

Yazan: Aysun Karaahmet

Monokl Yayınları etiketiyle yayımlanan Arkadaşlarla Sohbetler, “Snapchat neslinin Salinger’i” olarak nitelendirilen Sally Rooney’nin ilk kitabı. Frances, Bobbi, Melissa ve Nick karakterleri üzerinden ilişkileri, otoriteyi, toplumsal normları sorgulayan Rooney; bu kitabıyla 2017 Sunday Times Yılın Genç Yazarı ödülü başta olmak üzere pek çok ödüle layık görüldü.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 8 Mayıs 2023

Orjinal Adı: Conversations with Friends

Ülke: İrlanda

Türü: Kurgu, Roman

Okur Yaşı: Genel Yetişkin Okur Kitlesi

Hedef Kitle: Çağdaş aşk romanlarını okumayı seven herkes.

Sayfa Sayısı: 272 sayfa

Çevirmen: Pınar Umman

Çeviri: ☺️

İmla: ☺️

Ebat: 13,5 x 21 cm

Kategoriler:

İnceleme

Arkadaşlarla Sohbetler’de Sally Rooney bize “normal” kavramını sorgulatıyor. Toplumsal normlarımıza göre kolayca “çarpık” diye nitelendirebileceğimiz ilişkilerin insani yönünü gösteriyor.

Frances ve Bobbi’yi henüz gençliklerinin başında olan üniversite arkadaşları ve aynı zamanda iki eski sevgili olarak tanıyoruz. Melissa ve Nick ise sorunlu bir evliliği yürütmeye çalışan orta yaşlarında bir çift. Frances’in Nick ile yaşadığı yasak aşk, Frances ile Bobbi’nin sevgi temelli ama sıfatsız ilişkisi ve Melissa ile Nick’in aksayan evliliği etrafında kurulan roman; sevmenin türlü hâllerini, yasak ilişkiyi, ilişkide mutlak doğrunun olanaksızlığını fısıldıyor okura.

Bobbi ile Frances, birlikte şiir okuma performansı yapan iki arkadaş. Sahne aldıkları mekânda fotoğrafçı ve yazar olan Melissa ile tanışıyorlar. Günden güne arkadaşlıkları ilerliyor ve Melissa aynı zamanda sergiledikleri performansla ilgili bir tanıtım yazısı yazarken Frances ile Melissa’nın kocası Nick arasında bir yasak ilişki başlıyor.

Normal mi yasak mı?

Frances, Melissa ve Nick üçgeninde iki kadının birbirine düşman olma durumundan oldukça uzak duran Rooney, ezberlenmiş tepkilerin dışına çıkıyor. Melissa, “Merhaba Frances. Sana kızgın değilim, bunu bilmeni istiyorum,” diye başlayan bir e-posta yazıyor Frances’e. Melissa’nın elbette üzüldüğünü ve içgüdüsel olarak tepki vermek istediğini ancak bunu tercih etmediğini görüyoruz. Rooney, bu içgüdüsel tepkiyi de okurla paylaşarak durumu idealize etmeden gerçek bir zemine oturtuyor. Böylece karakterlerin tepkilerini ve duygularını okuyucunun zihninde normalleştiriyor. Yaşanan her şeyin doğruluktan bağımsız bir şekilde normal olduğunu göstermek, Rooney’nin bu hikâyede yapmak istediği şey.

Frances ve Melissa’nın Nick’e yönelik alışılmadık tavırları, Nick’in bu ilişkiyi salt orta yaş bunalımıyla yaşamaması ve Bobbi’nin ilişkisini onaylamadığı hâlde Frances’e destek olması,  Rooney’nin kitap boyunca ışık tuttuğu insani yönlerden bazıları. Yazar, ilişkileri sıfatlandırıp içindeki kişileri yok saymaya karşı duruyor. İnsanı gösteriyor. Yazdığı eserleri bu kadar okunur kılan da sanırım bu oluyor.

Burjuva sınıfının entelektüel bunalımları

Rooney’nin, demeçlerinde de sıkça belirttiği gibi otoriteyle bir derdi var. Kapitalizme, toplumsal normlara, eril güce karşı bir dert bu. Karakterlerinin ağzından, bu derdin yol açtığı çatışmaları duyuyoruz.

Arkadaşlarla Sohbetler’in diğerlerine göre maddi açıdan çok güçlü bir noktada olmayan Frances dâhil bütün karakterleri burjuva sınıfına ait. “Ofiste bir gün Philip bana, toplumsal ayrıcalıklar işte böyle sürdürülüyor, dedi. Bizim gibi zengin piçlerin ücretsiz stajlar yapıp o sayede işe girmeleriyle.” Bu cümleyle karakterlerin mensup olduğu sınıfı görüyoruz.

Yaşadıkları bunalımlar ve çatışmalar da entelektüel burjuva sınıfına ait sorunlar. Bu noktada Rooney’nin karakterleri, kapitalizmden nefret ettiklerini söylerken öte yandan sistemin verdiklerine karşı istek duyuyor. Yazar, karşı duruşu romantize etmektense okura bu çatışmayı yaşatıyor. Burjuva hayatını, lüks evleri hatta evlilik kurumunun sunduğu şeyleri istiyor, Frances. Anarşist olsa bile bunun cazibesine kapılmadan edemiyor. Yazar burada da çatışmayla karakter derinliğini pekiştiriyor.

Büyüme sancıları

Frances ve Bobbi kendi dünyalarından yetişkin dünyasına adım atıyor. Hâlihazırda devam eden büyüme sancılarıyla yetişkinliğin getirdiği içsel çatışmaları daha da artıyor. İlişkilerin dinamikleri kadar kendilerine dair de öğrenmeleri gereken çok şey var. Aile ilişkilerinden aldıkları yaraları kabullenip onları iyileştirmeliler. Geleceğe dair yol çizmeliler. Bozulan arkadaşlıklarını tekrar toparlamalılar. Ne olduklarına ve ne olacaklarına karar vermeli ya da karar verme zorunluluklarının olmadığını görmeliler. Belki biraz da ilk gençlikteki kadar keskin olmamalılar. Okurken bu süreçlerin hepsine tanık oluyoruz. Karakterlerin dönüşümleri açıkça önümüze koyuluyor.

Rooney’nin feminist karakterleri

Rooney’nin karakterleri, Y kuşağının otoriteye kafa tutan entelektüel ve güçlü kadınları. Feminizm konusunda güçlü fikirleri var. Fikirlerini söylemekten çekinmeden cesurca konuşuyorlar. Ezberlenmiş kalıp yargılardan ziyade kendilerinin ulaştığı güçlü fikirler bunlar. Annesiyle arasında geçen konuşma, hem Frances’in feminizmle ilgili fikirlerini hem de annesinin manipülatif tavırlarını nasıl bertaraf ettiğini gösteren güzel bir örnek.

“Seni başkalarına iyi davranacak şekilde yetiştirdiğime inanıyorum, dedi.

Başkalarına iyi davranıyor muydum? Buna karar vermek zordu. Şayet bir kişiliğim olduğu ortaya çıkarsa bunun kötücül kişiliklerden biri olacağından korkuyordum. Yoksa bu soruyla ilgili endişe etmemin tek sebebi, bir kadın olarak başkalarının ihtiyaçlarını kendiminkilerin önüne koymak zorunda hissetmem miydi? ‘İyi kalplilik’ çatışma esnasında boyun eğmenin başka bir adı mıydı yalnızca? Ergenliğimde günlüğüme bu tür şeyler yazıyordum: Bir feminist olarak kimseyi sevmeme hakkına sahibim.”

Dijital okuryazarlık

Sally Rooney, hayatımızın her alanına yerleşmiş olan dijital dilin metinlerinde olmasını olağan karşılıyor. Romanda mesajlaşmalar ve e-posta yazışmaları, bir üslup biçimi olarak karşımıza çıkıyor. Karakterlerini ağırlıklı olarak y kuşağından seçen Rooney, yarattığı kurguya bu dijital üslupla ayrı bir gerçeklik katıyor.

Peki siz bu kitabı okudunuz mu? Okurken en çok dikkatinizi çeken mesaj neydi? Yorumlarda paylaşır mısınız?

Bookinton mayıs ayı yazarı olan Sally Rooney hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayarak yazar dosyamıza göz atın.

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Arkadaşlarla Sohbetler – Sally Rooney”