Bookinton

Sanat Kritik ve İthaki Yayınları iş birliği ile gerçekleştirilen “Ben Yazar Suat Derviş’im” sergisi eylül ayının sonuna kadar devam ediyor. Avrupa Pasajı’nda (Beyoğlu, İstanbul) ziyaretçilerini bekleyen sergi, Derviş’in eserlerine ve yaşam öyküsüne odaklanıyor. Suat Derviş okurlarının yanı sıra henüz külliyatıyla tanışmayanlar için de oldukça iyi bir başlangıç. 

Günnur Aksakal Baykan

Yayın dünyasından da pek çok ziyaretçiyi ağırlayan ve büyük beğeni toplayan sergiye Serdar Soydan araştırmalarıyla katkı sunuyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Prof. Seval Şahin, çalışmalarıyla sergiyi destekleyen isimler arasında yer alıyor. Hazırlık sürecinde katkı sunanlar arasında Sanat Kritik ekibi, Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı bulunuyor. Serginin küratörlüğünü ise Eda Yiğit üstleniyor. 

İthaki Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Alican Saygı Ortanca, küratör Eda Yiğit ve Sanat Kritik editörlerinden Abdullah Ezik’e “Ben Yazar Suat Derviş’im” ile ilgili izlenimlerini sorduk.

“Ben Yazar Suat Derviş’im” sergisinin meslek hayatınızdaki yeri nedir? 

Eda Yiğit: “Bu sergi, bağımsız ve bireysel olarak gerçekleştirdiğim küratöryal çalışmalar arasında en anlamlı ve kendine özgü işlerden biri olarak yerini aldı. Hayatta olmayan biri hakkında sergi yapıyor olmak, tahayyüller ve olasılıklar üzerinden düşünmeye imkân tanıdı. Ayrıca, güncel sanat ve edebiyat alanı arasında bir köprü kurmamı sağladı. İsyankâr ve mücadeleci bir kadın yazarla yakından tanışmayı ve ötekileştirilenlerin dünyasını, gündelik yaşamla kurduğu derin ilişkiyi mesleki görüş alanımda yeniden düşünmemi sağladı.”

“Meslek hayatında sergi de yapmış olan bir yayıncı olmak ayrıca büyük bir keyif. Alnımızın akıyla altından kalktığımız için mutluyum.” – Alican Saygı Ortanca

Alican Saygı Ortanca: “Yayıncılıkta sergi yapma alışkanlığının olduğunu pek söylemek mümkün değil. Genelde vakıflar, belediyeler, dernekler veya müzeler yazarlara özel sergiler hazırlıyor. Yayınevleri sürecin mimarı değil, bir parçası oluyorlar. ‘Ben Yazar Suat Derviş’im’ sergisini yapmaya karar verdiğimiz an yayıncılık için bir kerteriz oluşturmasını istedim. Gelecekte böyle bir işe kalkışacak yayıncıların geri dönüp İthaki bunu nasıl yapmıştı acaba diyeceği, örnek alacağı, üzerine konuşulacak bir sergi yapmaktı amacımız. Meslek hayatında sergi de yapmış olan bir yayıncı olmak ayrıca büyük bir keyif. Alnımızın akıyla altından kalktığımız için mutluyum.”

“Bir yanda kanon dışında kalmış önemli bir edebiyatçı/yazar/gazeteci olarak Suat Derviş, diğer yanda Suat Derviş ve onun sanatsal/metinsel kimliği üzerinden Eşref Yıldırım, Derya Ülker, Figen Aydıntaşbaş ve Emin Çelik’in ürettiği işler bütün bir ekip için oldukça heyecanlı ve kolektif bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıktı.” – Abdullah Ezik

Abdullah Ezik: “‘Ben Yazar Suat Derviş’im’, bizim Sanat Kritik’te gerçekleştirdiğimiz ilk sergi oldu. Bu, aynı zamanda benim kişisel olarak da bir parçası olduğum, katkı sunmaya çalıştığım ilk sanatsal deneyim oldu. Dolayısıyla bireysel olarak da kolektif olarak da benim için birçok anlama geldiğini söyleyebilirim. MSGSÜ’de başlayan edebiyat çalışmalarım, özellikle yüksek lisans ve doktora sürecimde benim için içerisine sanatsal üretimleri de içeren daha derin ve geniş bir hâl aldı. Çağdaş edebiyat ve çağdaş sanat, hem okuma ve ziyaretlerimin hem de metin üretimlerimin odak noktası oldu zamanla. Tam da bu noktada diyebilirim ki, ‘Ben Yazar Suat Derviş’im’ söz konusu tüm bu ortaklıkların tam anlamıyla kesiştiği yer oldu benim için. Bir yanda kanon dışında kalmış önemli bir edebiyatçı/yazar/gazeteci olarak Suat Derviş, diğer yanda Suat Derviş ve onun sanatsal/metinsel kimliği üzerinden Eşref Yıldırım, Derya Ülker, Figen Aydıntaşbaş ve Emin Çelik’in ürettiği işler bütün bir ekip için oldukça heyecanlı ve kolektif bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıktı. Nihayetinde söz konusu tüm bu deneyim süreci, araştırmalar, sergi kurulumu ve iletişim, benim meslek hayatımda birçok yeniliği beraberinde getirdi.”

Sergiye dair gözlemleriniz neler?

Alican Saygı Ortanca: “En dikkat çekici olanı belki de ziyaretçilerin çeşitliliği. Suat Derviş sevilen, sahiplenilen bir yazar. Ancak bu sevgi tek bir zümreye ait değil. Kadınlar, çocuklar, öğrenciler, akademisyenler, sanatçılar, yazarlar, araştırmacılar, siyasiler, sendikacılar, yayıncılar… İnanın, çok büyük bir kalabalık büyük bir teveccühle sergimizi ziyaret etti, anı defterini doldurdu ve doldurmaya da devam ediyor.”

“Sergi açılışı, kadın dayanışması temalı bir mitingi andırıyordu. Sergi defterinde kalemi kuvvetli birçok edebiyatçının yazı ve yorumlarını görmek mümkün.” – Küratör Eda Yiğit

Eda Yiğit: “Suat Derviş’i tanımayanların bu zamana kadar kendisini nasıl bilmediğine ve karşılaşmadığına şaşırdığı, sadece edebiyat ve güncel sanat çevrelerinin değil konuya ilgi duyan farklı kesimlerin ve yaş gruplarının ziyaret ettiği bir sergi deneyimi yaşanıyor. Bağımsız feminist kolektifler, fabrika işçileri, sendikacılar gibi profillerden ziyaretçilerin Derviş’e merak duyduğunu gözlemliyoruz. Çok sayıda lise ve üniversite öğrencisi sergiyi ziyaret ediyor. Yoğun bir ilgi var. Sergi açılışı, kadın dayanışması temalı bir mitingi andırıyordu. Sergi defterinde kalemi kuvvetli birçok edebiyatçının yazı ve yorumlarını görmek mümkün. Serginin parçası olan daktilo ile Suat Derviş’e ithaf edilmiş mektupları okumak ise ziyaretçinin yazar ile duygusal bir bağ kurduğunun göstergesi sayılabilir.” 

Abdullah Ezik: “Şu ana kadar ‘Ben Yazar Suat Derviş’im’ sergisini birçok farklı yaş, meslek grubu ve sahadan/alandan kişinin ziyaret ettiğini söyleyebilirim. Bu isimler arasında sanatçılar, yönetmenler, yazarlar, basın mensupları, şair ve daha birçok farklı disiplinden entelektüeller oldu. Sergi için girişte yer alan anı defterinde bu isimlerin notlarını da görmek mümkün. Çeşitli sivil toplum kuruluşları, liseler, farklı amaçlarla organize edilmiş oluşum ve yapılar da belirli günlerde gelerek sergiyi ziyaret ettiler. Öte taraftan bireysel olarak da birçok Suat Derviş okuru ile sanatseverin serginin ilk gününden itibaren Sanat Kritik’e gelerek hem sergiyi hem de bizi ziyaret ettiğini belirtebilirim. Gerek bireysel gerekse çeşitli gruplar üzerinden serginin bu kadar yoğun bir ilgiyle karşılanması bizi de yaptığımız işler konusunda cesaretlendirdi, benzer şekilde Suat Derviş’e dair -geç de olsa- ödenmesi gereken vefa borcunun iadesi olarak bizleri mutlu etti. Ziyaretçilerin gösterdiği ilgiden, bize, sergiye ve Derviş’e dair sordukları sorulardan, paylaşım ve geri dönüşlerinden oldukça mutluyuz. Umarız Sanat Kritik’te yıl boyunca gerçekleştirdiğimiz bu etkinlik, sergi ve sempozyumlar ilerleyen yıllarda da hatırlanmaya, Suat Derviş isminin daha gür bir şekilde hatırlanmasına yardımcı olur.”

Serginin açık olduğu saatler: Pazar günü hariç 11:00-19:00

Sergiye giriş ücretsizdir.

Adres: Sanat Kritik: Meşrutiyet Cad. Avrupa Pasajı Kat:1 Beyoğlu/İstanbul

Araştırmacı Serdar Soydan Hakkında 

Yazar. 1980 yılında İstanbul’da doğdu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sinema-TV Bölümü’nde tamamladığı lisans eğitiminin ardından, Boğaziçi Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde yüksek lisans eğitimi aldı. Türk Edebiyatının unutulmuş, gölgede kalmış isim ve metinlerine dair yazıları yayınlandı, yayınlanıyor. Nahid Sırrı Örik, Suat Derviş, Mehmet Rauf, Peyami Safa, Bilge Karasu ve Nezihe Meriç gibi pek çok yazarın kitaplarını yayına hazırladı. İthaki Yayınları’nda “Suat Derviş Külliyatı” ve “Bizim Hikâye” serilerinin dizi editörlüğünü yapıyor. Yayına hazırladığı, derlediği kitaplardan bazıları: Eşcinsel Kadınlar (Cenk Özbay ile, Metis, 2003), Susanlar/Bilge Karasu (Metis, 2008), Bir Aşkın Tarihi/ Mehmet Rauf (Artemis, 2011), Senede Bir Gün/İhsan Koza (Artemis, 2011) Püf Noktası/Nezihe Meriç (YKY, 2011), Kara Kitap/Suat Derviş (İthaki, 2014), Anılar Paramparça/Suat Derviş (İthaki, 2017), Ah Bu Sevda! (Sel, 2020), Fatma Hanım’ın Evine Bir Erkek Lazım/Nahid Sırrı Örik (Oğlak, 2021), Saray Kadınları/Nahid Sırrı Örik (Oğlak, 2021), Fukara Ölüsü/Suat Derviş (İthaki, 2021) Hicran/Ayanzade Namık Ekrem (Ketebe, 2021), Manşetlerden Gaipliğe: Bay Bayan Kenan Çinili’nin Evrak-ı Metrukesi (Sel, 2021) 

Küratör Eda Yiğit Hakkında 

1984 yılında Ankara’da doğdu. MSGSÜ Şehir Planlama Bölümü’nde lisans ve yüksek lisans derecesini tamamladı. Çalışma hayatında müzecilik ve güncel sanat alanında deneyim kazandı. Adalar Müzesi, Karşı Sanat, Tüyap İstanbul Sanat Fuarı çalıştığı kurumlar arasındadır. MSGSÜ Sosyoloji Bölümü doktora programında toplumsal bellek üzerine çalışmalarını sürdürüyor. İstanbul Aydın Üniversitesi Sanat ve Kültür Yönetimi bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Bağımsız bir sanat inisiyatifi olan Orta Format’ta editör, Rubber Hammer sanat inisiyatifinde sanatçı, BUM Atölye kurucu üyelerindendir. AICA Türkiye (Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği) ve Müzecilik Meslek Kuruluşu Derneği üyesidir. Araştırma, editoryal ve küratoryal çalışmalarına devam ediyor. 

Diğer haberler kategorisi içeriklerini okumak için tıklayın.

Bir Yorum Bırakın

Epostanız gözükmeyecek.