Onur Yılmaz

Onur Yılmaz

Onur Yılmaz, 2003 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Sinefillik boyutunda gerçek bir sinema tutkunudur. Uzunca bir zaman fotoğrafçılıkla uğraştı ama asıl ilgi alanı resim ve belgeseldir.

Ataşehir Belediyesi Kısa Film Atölyesi’nde eğitim ve sertifika alan Yılmaz, “Geçmise Rasat” isimli kısa belgeselin hem fikir önericisidir hem de çekim ve post-prodüksiyon ekibinde yer almıştır. Belgesel, 2016 yılında 3. Ataşehir Ulusal Çevre Konulu Kısa Film Festivali’nde yarışma dışı olarak gösterildi.

2022 yılında Bookinton Kitap Platformu’na editör olarak katılan Onur Yılmaz, aynı zamanda Türkiye Ulusal Jeodezi Komisyonu 2002 yılı Bilimsel Toplantısı basılı kitabının editörlüğünü yapmıştır. Çok iyi derecede İngilizce bilmesinin yanı sıra başlangıç düzeyinde İspanyolcası vardır.

  • Yıldız Teknik Üniversitesi - Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği, Boğaziçi Üniversitesi - Jeodezi (Yüksek Lisans), Boğaziçi Üniversitesi - Jeodezi (Doktora)
  • Deprem Hareketlerinin İzlenmesi, Deformasyon Hesabı, Gerinim Analizi, Yersel Lazer Tarama Tekniği
  • 0-1 Yıl
  • İçerik Üreticisi
  • İngilizce

Kitap İncelemeleri

  • Çukur – Hiroko Oyamada

    Hiroko Oyamada’nın Siren Yayınlarından çıkan Çukur isimli kitabı, gündelik hayatın kanıksanmış fakat rahatsız edici ayrıntılarını titizlikle ele alırken çocukluktan yaşlılığa, evden işe uzanan zorunlu rotalarda, özgünlüğe pek değer vermeyen bir dünyada sınırlarda yaşayan bir kadının portresini çiziyor.

  • Yolun Sonundaki Okyanus – Neil Gaiman

    İthaki Yayınlarından çıkan, Neil Gaiman’ın Yolun Sonundaki Okyanus isimli kitabı, benliğimizi yapılandıran tüm duygularımızı ele alırken, çocukluk tecrübelerimizin bizi nasıl şekillendirdiğini, bu deneyimlerden neler öğrendiğimizi ve ödediğimiz bedelleri ele alıyor.

  • Çocuk Geliyor – Han Kang

    April Yayıncılıktan çıkan, Han Kang’ın Çocuk Geliyor isimli kitabı, Kore’deki bir siyasi kriz zamanında gerçekleşen Gwangju Ayaklanması sonrasında yaşanan trajediler üzerine şekillenen bir roman.

  • Cehennemlik Yürek & Hellraiser – Clive Barker

    Clive Barker’ın yazdığı Cehennemlik Yürek kitabı İthaki Yayınlarından çıkmıştı. Barker bu romanın senaryosunu da kaleme aldı ve Hellraiser ismi ile sinemaya taşıdı. Film zamanla kült filmler arasında girdi. Bu yazıda filmle romanı kıyaslıyoruz.

  • Öteki’nin Sinemaları – Gönül Dönmez Colin

    Agora Kitaplığından çıkan, Gönül Dönmez Colin’in Öteki’nin Sinemaları kitabı, Orta Asya’nın ve Orta Doğu’nun sinema anlayışlarını bu ülkelerin önde gelen yönetmenleriyle yapılan söyleşilerle dile getiren bir eser.

  • Zihinde Bir Dalga – Ursula K. Le Guin

    Metis Yayınevinden çıkan, Ursula K. Le Guin’in Zihinde Bir Dalga isimli denemesi, yazarın farklı yerlerde yayımladığı yazılarından oluşan yazarlık, okurluk ve hayal gücü üzerine düşüncelerini açıkladığı bir derleme.

  • Öğrenci Kız – Osamu Dazai

    İthaki Yayınevinden çıkan, Osamu Dazai’nin Öğrenci Kız isimli novellası, Tokyo’nun fakir bir mahallesinde yaşayan bir genç kızın on iki saatlik hayatından bir kesiti ironik ve maharetli bir tarz ile anlatıyor.

  • Ölüm ve Bahar – Mercè Rodoreda

    Alef Yayınevi’nden çıkan, Mercè Rodoreda’nın başyapıtı Ölüm ve Bahar, olay örgüsü veya somut gerçekçilik beklentisi olmayan, içgüdüsel bir deneyim yaşamak için gönüllü olan okurlar için bulunmaz bir fırsat.

  • adı SIFIR – Luigi Ballerini

    Sevgiyle büyütülmeyen, insanlarla fiziksel teması olmayan bir insanın gelişmiş bir toplumla, sağlıklı bir şekilde büyümüş, yetişmiş insanlarla iletişim kurması mümkün müdür? Dahası bu ilk karşılaşma nasıl travmatik bir etki yaratır bu insanda? Bu sorunun yanıtını ON8 Günışığı Kitaplığından çıkan adı SIFIR kitabının kahramanının yaşadıklarında arayalım.

  • Yok Yolcu – Kâmil Erdem

    “Zamanın insan tarafından gün, ay, sene, saat diye parçalara bölünmediği, tanrının henüz yaratılmadığı bilinmez çağlarda her şeyden bihaber yaşayıp ölmek nasıl olurdu? Bunları sormuştum uyanınca kendime.

  • Soğuk Deri – Albert Sanchez Piñol

    Nefret ettiğimiz insanlardan sonsuza dek uzak kalamayız. Öte yandan yine aynı nedenle sevdiklerimize asla büsbütün yakın olamayacağımızı da kabul etmeliyiz.

     

Blog İçerikleri